5 Aralık 2009 Cumartesi

Eskişehirspor 2:1 Fenerbahçe

Yorumlar daha sonra, tebrikler Eses'im...

22 Kasım 2009 Pazar

Eskişehirspor - Ankaragücü


Galibiyete doğru evden çıkış...

17 Kasım 2009 Salı

Böyle baksın yeter...

Saçmalamak ya da Yaranmaya Çalışmak?

Emre: "Alex daha iyi"


Fenerbahçeli Emre Belözoğlu, Samandıra Can Bartu Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısında ‘Alex’mi Hagi mi?’ sorusuna , “Hagi’den çok şey öğrendim ama Alex istatistiksel olarak daha iyi. Ama Hagi de çok önemli bir oyuncu” dedi.

4 Ekim 2009 Pazar

İçine sinmemek...

Kayserispor Teknik Direktörü Tolunay Kafkas Eskişehirspor deplasmanından üç puanla dönmenin zor olduğunu belirterek, Eskişehirspor maçı kazanmanın verdiği mutluluğu dile getirdi.
Kayserispor'un üst sıralarda yer almak için çalıştığını anlatan Kafkas, şöyle devam etti: ''İyi ve genç bir takımımız var. Zaman içinde daha iyi bir takım olacağız. Eskişehirspor karşısında haklı bir galibiyet aldık. Genç ve tecrübeli oyuncuları kaynaştırmaya çalışıyoruz. İyi yoldayız. Haksız bir galibiyet almak benim yapımda yok. Oyuncularım da gol attıktan sonra önde olmanın verdiği psikolojiyle yerde çok kaldı. Onlara böyle bir talimat vermedim. Çalınmış bir galibiyeti kabul edemem. Böyle bir galibiyeti kimseye yakıştıramam. Yanlış bir şey yaptıysak Eskişehirspor ve taraftarlarından özür dileriz.''

TSL 8. Hafta Puan Durumu

Eskişehirspor 0:1 Kayserispor

Gereksiz top oynama sonrası rakibin atağını kesmek amacıyla faul yaptığımızda sanki içime doğmuşçasına skorboard'a baktım. Dakika 4'tü.

Topun başına sol ayağıyla kale sahamıza kavisli bir orta yapması sürpriz olmayacak olan Bilal geldiğinde aklıma bu tür ortalarda yavaş kalarak boy ve el kullanma avantajını iyi değerlendiremeyen Ivesa ve karambol pozisyonlarda topu bir türlü uzaklaştıramayan defans (özellikle Vucko) bloğumuz geldi.

Nihayetinde çalışılmış bir frikik organizasyonu ile Bilal'in defansın arkasına doğru yaptığı orta sonucu yaşanan karambolde maç boyunca etkisiz olan Makukula golü Kayserispor hanesine yazdırdı.

Golü yediğimiz anda tribünlerde Espana çalıyor, taraftar yeni bir geri dönüş hikayesi yaşayacağından emin atkılarını havada sallıyordu.

Nedense bu beklentiye dahil olamadım bu defasında...

Gerek geçen sezon "Büyük takımlar"dan alınan puanlar sonrası takımın rehavete kapılması, gerekse de maçın hakeminin Selçuk Dereli olması bu beklentiye ortak olmamamın başlıca sebepleriydi.
***
Maçın genel değerlendirmesine geçmeden önce, aklıma takılan birkaç nokta var.
- Öncelikle takımın geçtiğimiz haftaiçinde yeterince idman yapmadığını düşünüyorum.
- Çünkü gerek Ümit Karan, gerekse de Youla maçın henüz erken sayılabilecek dakikalarında -kişisel görüşümle- idman eksikliği nedeniyle sakatlanarak oyun dışına çıktılar.

-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-
*** Belki de çok büyük haksızlık ediyorum ama malum önümüzdeki milli maç ve Ankaraspor maçı nedeniyle lige verilecek arada bu iki futbolcunun antrenman yapmak istememesi ve Eskişehir'de kalmak istememeleri nedeniyle sakatlanmış olmaları iddiası büyük bir komplo teorisi midir?

***

Maçın değerlendirmesine daha sonra devam edeceğim...

Turkcell Süper Lig 2009-2010

Sezon başından beri yoğunluk nedeniyle yazamadığım bloguma geri dönüyorum. Umarım 2009-2010 sezonuna fena başlamayan Eskişehirspor'umuz TSL'yi en iyi yerde bitirir.

9 Mayıs 2009 Cumartesi

Eskişehirspor 2:0 Antalyaspor


Kişisel tembelliğim ve buna bağlı olarak bilet alma işini perşembe gününe bırakmam ve 5 - 10 TL'lik biletlere olağanüstü ilgi nedeniyle bilet bulamamış olmam nedeniyle maça gidemedim. Maç saatinde stadyumun önünden geçerken ağaca tırmanmak aklıma geldiyse de, eve gidip radyodan dinlemeyi tercih ettim. (Bu arada stadyumdan gelen sevinç sesleri, evin açık camından girdiği sırada radyoda henüz gol olmamıştı.)

Diğer maç sonuçlarını da dakika dakika takip ettim, Fenerbahçe'nin golüne sevinip, stadyumdakiler gibi Bursa diye bağırasım geldi ama ben kendi gollerimizde bağırmakla yetindim.

Eskişehir şüphesiz haftanın en kazançlı takımı, İBB'de diğeri...

Batuhan da kendisini az da olsa affettirdi bu önemli maçta attığı iki gol ile...

Bastır Eses'im...

22 Nisan 2009 Çarşamba

Senin Allah'ın Yok Mu?

Az önce Habertürk'te Real Madrid - Getafe maç özetlerini izledim. İnsanlıktan nasibini almamış Pepe, Getafeli oyuncuya defalarca yerde yatarken tekme savurdu. Sorarım sana ey Pepe, Levent Yüksel'in o güzel şarkısında dediği gibi senin Allah'ın yok mu?


19 Nisan 2009 Pazar

Paranın değiştirdiği PAF'lar...


Akarbaşı'nın 100 TL'lik Hakaret başlıklı yazısında değindiği gibi 4 maç üst üste kazanarak, yönetimden 100'er TL'lik primleri kapan PAF takımı bu oldukça "büyük" parayı görünce hemen nasıl da değişivermiş.

Bakın bu hafta 1-1'i zor kurtarmışlar... Şaka bir yana PAF takımı oyuncularına önlerinde kalan maçlar için başarılar diliyorum. Umarım bir gün bir önceki yazıda belirttiğim Semih ve Furkan gibi birer yıldız adayı olurlar.


Furkan Özçal ve Semih Kaya

Gençlere Güvenmek ya da Güvenmemek

Şu linkte de görebileceğiniz gibi Kayserisporlu Furkan, imscouting tarafından geleceği parlak, potansiyel yıldızlar arasında 11. olarak gösterilmiş.


1. Robert Beric (Interblock Ljubljana, Slovenia: 2 goals)
2.
Borges (Sao Paulo, Brazil: 2 goals)
3.
Martin Bernburg (Nordsjaelland Farum, Denmark: 3 goals)
4.
Bojan Brnovic (Gyor ETO, Hungary: 3 goals)
5.
Loic Remy (OGC Nice, France: 2 goals)
6.
Stanislav Sestak (VfL Bochum, Germany: 3 goals)
7.
Tobias Hysen (IFK Goteborg, Sweden: 2 goals, 1 assist)
8.
Tomas Strasky (Ceske Budejovic, Czech Republic: 3 goals)
9.
Stefano Napoleoni (Levadiakos FC, Greece: 2 goals)
10.
Alan Dzagoev (CSKA Moskva, Russia: 2 goals)
11.
Furkan Ozcal (Kayserispor, Turkey: 2 goal)
12.
Ahmed Khairy (Ismaily SC, Egypt: 2 goals, 1 assist)

Hemen hemen aynı yaşlarda olan, aynı takımın formasını giymiş Bülent Korkmaz ve Tolunay Kafkas arasındaki farkı göstermek için dikkat çektiğimiz iki futbolcu Semih ve yukarıdaki isim Furkan.

Birisi geçtiğimiz hafta takımı Kayserispor'un Denizlispor'u 2-0 yendiği maçta 2 gol birden atan, hocasının ona güvenerek forma verdiği Furkan,

Diğeri ise, takımın ofansif anlamda en önemli adamlarından birisi olan Kewell'ı defansta oynatarak takımını hem ofansif anlamda zayıflamasını hem de Türk futboluna yeni bir yeteneği bize çok gören bir hocaya sahip Semih.

Söylenecek pek bir söz kalmadı aslında...


Tekrar Burada...

Sınav, proje vs. dolu 2 haftadan sonra tekrar döndüm. Bu arada Ankaraspor maçına gittim, Ankaragücü maçı hakkında ise en ufak bir fikrim yok...

1 Nisan 2009 Çarşamba

Forma Savaşı...

Kendi kalesine attığı gol ile tarihe geçen ve Macaristan'da bile izlenme rekorları kırdığı söylenen (yazanların yalancısıyım) Emre Toraman ile onun yokluğunda eline geçen şansı iyi değerlendiren Doğa Kaya arasında çetin bir forma savaşı varmış. (Kaynak)

Şahsi kanaatime göre, haftasonunda Şükrü Saraçoğlu Stadyumu'nda Fenerbahçe ile karşılaşacak olan Eskişehirspor'un Teknik Direktörü Rıza Çalımbay'ın yapması gereken bu iki oyuncuyu defans önünde oynatıp, tekniğini ve topa hakimiyetini beğendiğim bir futbolcu olan Bülent Ertuğrul'u forvet arkasında oynatmaktır.


Eskişehirspor, böylece rakip takımı daha ileride karşılayabilecek, Emre Toraman ve Doğa ikilisinin dağıttığı toplar Bülent Ertuğrul gibi top saklayabilen usta ayaklarda daha olumlu ataklara dönüşebilecektir.




İbrahim Üzülmez, Üzer...

28 Mart 2009 Cumartesi

Comic Sans MS ve İspanyol Rejisi


Maç yayını sırasında İspanyol rejisinin takım kadrolarını Comic Sans MS yazı tipi ile verdiğini görünce haftalardır gerek sahaya paralel olmayan ofsayt çizgileri, gerekse de 4 büyükler diye tabir edilen takımların maçlarında bu takımlar aleyhine olan pozisyonların tekrarını ekrana getirmeyen Lig Tv'ye bile şükrettim.

Musa Çözen İspanya'da doğsaydı ne olurdu diye de düşünmedim değil hani...



Avarel...

Avarel'in duran top zafiyetimizi değerlendirerek, önünde kalan topu ağlara gönderdiği maçta İspanya'ya 1-0 yenildik.

Maç hakkında çok fazla şey söylenebileceğini düşünmüyorum.

Gerrard Pique


Selim'in Tramvayı...


Almanya 3. Ligi'nde mücadele eden Eintracht Braunschweig takımının Türk futbolcusu Selim Aydemir'in, takım ile beraber çıktığı koşu antrenmanı sırasında tramvaya binerek bir durak da olsa kaytardığı tespit edilmiş.

Futbolcusunun bu "uyanıklığını" tespit eden antrenörün yönetime sunduğu rapor doğrultusunda Selim ile kulubünün yollarının ayrıldığı açıklandı. (AA)

Türk uyanıklığı ya da Selim'in tramvay sevgisi...

Bu arada Fısıltı Gazetesi Almanya temsilcimiz Hans Erus'tan aldığımız bilgiye göre Selim yollarının ayrıldığı kulübünden evine tramvayla dönmüş...

Estram

İşte O William'lardan Birisi...



Torres'i Daltonlar'ın William'ı olmaktan vazgeçiren William'lardan birisi, elinde su şişesiyle William Gallas...

Daltonlar...

A Milli Takımımızla bu gece TSİ 23:00'da karşılaşacak olan İspanya Milli Takım futbolcuları Del Bosque'den kopardıkları çarşı iznini eller cepte boş boş gezerek değerlendirmişler.

Fısıltı Gazetesi Madrid temsilcisi Jorge Erus'tan aldığımız bilgiye göre, arkadaşları tarafından "Daltonlar" olarak çağrılan Silva, Xabi Alonso ve Pique eller cepte biz çok cool'uz, Türkiye de kimmiş diye sokakları arşınlıyorlarmış.

Arkadaşlarının Joe olarak çağırdığı Silva, grubun beyni olmasından dolayı dertli dertli dolaşırken, Avarel olarak nitelendirilen Pique ise Türkiye tehlikesinden bi' habermiş.

Aslında 4 kişiden oluşan Daltonlar grubuna dahil olmak isteyen Torres, gruba dahil olması durumunda William adını alacağı ve kendisi de başta Gallas olmak üzere tüm William'lardan (BMW Williams dahil) nefret ettiği için bu gruba dahil olmaktan vazgeçmiş.

26 Mart 2009 Perşembe

Cumhur ve Lincoln


Eskişehirspor'un sezon başında Çaykur Rizespor'dan kadrosuna kattığı ve maç başı ücret karşılığında anlaşmaya vardığı Can Cumhur Bozacı Bursaspor maçında yaptığı kişisel hata nedeniyle kendi biletini kesmiş ve sezon arasında Mersin havası almaya gitmişti.

Galatasaray'daki ilk resmi golünü Çaykur Rizespor'a atan Lincoln'ü gol öncesinde savunan isimdi Cumhur...
Şimdi Mersin İdman Yurdu'nda oynuyor.

Lincoln ise Tanju Çolak'ın deyimiyle Berezilya'da tatilde...

Fesuphanallah



Ünlü düşünürümüz Bülent Uygun, "İstanbul'da Laila, Sivas'ta Lailaheillallah." diye buyur(muş) ve "Şehirde gece hayatı yok. Futbolcuların alkol satın alabileceği bir kaç büfe var, onlarla da iletişim halindeyim." diye ekle(muş)...

Sivas'ın başarısının altında yatan sebep buy(muş)...

Anadolu'da alkol tüketmek isteyenlerin hali harap(muş)...